Âh eylediğim serv-i hırâmânın içindir
Kan ağladığım gonce-i handânın içindir
Ser-geşteliğim kâkül –i müşkınin ucundan
Âşüfteliğim zülf-i perîşânın içindir
Bîmâr tenim nerkis-i mestin eleminden
Hûnin ciğerim lâ’l-i dür-efşânın içindir
Yaktım tenimi vasl günü şem’ tek ammâ
Bil kim bu tedârük şeb-i hicrânın içindir
Kurtarmağa yağmâ-yı gamından dil ü cânı
Sa’yim nazar-ı nerkis-i fettânın içindir
Can ver gönül ol gamzeye kim bunca zamandır
Cân içre seni sakladığım ânın içindir
Vâiz bize dün dûzahı vasf etti Fuzûlî
Ol vasf senin külbe-i ahzânın içindir
Fuzuli
2.07.2007
xxxxx
Azm-i sefer ettin dil-i nâçârı unutma
Azm-i sefer ettin dil-i nâçârı unutma
Gittin güzel ammâ bu dil-efkârı unutma
Gâhîce uyandıkça şebistân-i safâda
Şol gice olan sohbet-i hemvârı unutma
Vardıkça şeker-hâba girip bister-i nâza
Ne zehr içer dîde-i bîdârı unutma
Ben sabr edeyim derd ü gam-i hecrine ammâ
Sen de güzelim ettiğin ikrârı unutma
Ağlatmayacaktın yola baktırmayacaktın
Ol va’de-i tekrâr-be-tekrârı unutma
Yok tâkati hicrânına lûtf eyle efendim
Dil-haste-i aşkın olan Esrârı unutma
Esrar Dede
Gittin güzel ammâ bu dil-efkârı unutma
Gâhîce uyandıkça şebistân-i safâda
Şol gice olan sohbet-i hemvârı unutma
Vardıkça şeker-hâba girip bister-i nâza
Ne zehr içer dîde-i bîdârı unutma
Ben sabr edeyim derd ü gam-i hecrine ammâ
Sen de güzelim ettiğin ikrârı unutma
Ağlatmayacaktın yola baktırmayacaktın
Ol va’de-i tekrâr-be-tekrârı unutma
Yok tâkati hicrânına lûtf eyle efendim
Dil-haste-i aşkın olan Esrârı unutma
Esrar Dede
burası1
burası2
burası3
Hattım Hisabın Bil Dedin Gavgalara Saldın Beni
Hattım hisabın bil dedin gavgalara saldın beni
Zülfüm hayalin kıl dedin sevdalara saldın beni
Geh ebr veş giryan edip geh bad veş püyan edip
Mecnun-ı sergerdan edip sahralara saldın beni
Vaslım dilersin çün dedin lutf edeyin olsun dedin
Yarın dedin birgün dedin ferdalara saldın beni
Yusuf gibi izzette sen Yakub veş mihnette ben
Dil sakin-i beytül hazen tenhalara saldın beni
Baki sıfat verdin elem ettin gözüm yaşını yem
Kıldın garik-i bahr-ı gam deryalara saldın beni
Baki
Zülfüm hayalin kıl dedin sevdalara saldın beni
Geh ebr veş giryan edip geh bad veş püyan edip
Mecnun-ı sergerdan edip sahralara saldın beni
Vaslım dilersin çün dedin lutf edeyin olsun dedin
Yarın dedin birgün dedin ferdalara saldın beni
Yusuf gibi izzette sen Yakub veş mihnette ben
Dil sakin-i beytül hazen tenhalara saldın beni
Baki sıfat verdin elem ettin gözüm yaşını yem
Kıldın garik-i bahr-ı gam deryalara saldın beni
Baki
Cihân-ârâ Cihân İçindedür Arayı Bilmezler
Cihân-ârâ cihân içindedür arayı bilmezler
O mâhîler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler
Harâbat ehline dûzah azâbın anma ey zâhid
Ki bunlar ibn-i vakt oldu gam-ı ferdâyı bilmezler
Şafak-gûn kan içinde dâgını seyr etse âşıklar
Güneşde zerre görmezler felekde ayı bilmezler
Hamîde kadlerine rişte-i eşki takub bunlar
Atarlar tîr-i maksûdu nedendür yayı bilmezler
Hayalî fakr şâlına çekenler cism-i uryânı
Anunla fahr ederler atlas ü dîbâyı bilmezler
Hayali
O mâhîler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler
Harâbat ehline dûzah azâbın anma ey zâhid
Ki bunlar ibn-i vakt oldu gam-ı ferdâyı bilmezler
Şafak-gûn kan içinde dâgını seyr etse âşıklar
Güneşde zerre görmezler felekde ayı bilmezler
Hamîde kadlerine rişte-i eşki takub bunlar
Atarlar tîr-i maksûdu nedendür yayı bilmezler
Hayalî fakr şâlına çekenler cism-i uryânı
Anunla fahr ederler atlas ü dîbâyı bilmezler
Hayali
Cihânda Aşık-ı Mecrûha Sanma Râhat Olur
Cihânda ‘âşık-ı mecrûha sanma râhat olur
Neler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur
Ölünce dermeni kalsun çıkarmanız dilden
Tahammül eyleyemem ol da bir cerâhat olur
Le’îme renciş-i hatır verir kerem etmek
Mukayyed olmasun erbâb-ı dil ki zahmet olur
Zamânede yine bir berk-i ‘îş girmez ele
Felek müsâ’ade itmez ne bî-mürüvvet olur
Yakında kûy-ı harâbâta uğradım Yahyâ
Ne hûb cây-ı safâ gûşe-i ferâgat olur
Şeyhülislâm Yahya
Neler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur
Ölünce dermeni kalsun çıkarmanız dilden
Tahammül eyleyemem ol da bir cerâhat olur
Le’îme renciş-i hatır verir kerem etmek
Mukayyed olmasun erbâb-ı dil ki zahmet olur
Zamânede yine bir berk-i ‘îş girmez ele
Felek müsâ’ade itmez ne bî-mürüvvet olur
Yakında kûy-ı harâbâta uğradım Yahyâ
Ne hûb cây-ı safâ gûşe-i ferâgat olur
Şeyhülislâm Yahya
Müheyyâ Oldı Meclis Sâkiyâ Peymâneler Dönsün
Müheyyâ oldı meclis sâkiyâ peymâneler dönsün
Bu bezm-i rûh-bahşın şevkine mestâneler dönsün
Dilaâm-ı şarâb-ı ‘aşk-ı yâri şöyle nûş it kim
Felekler güm güm ötsün başına hum-hâneler dönsün
Hayâl-i şem’-i ruhsarın ko yansun hâne-i dilde
Yakub ol şem’e perin şevkile pervâneler dönsün
Sen ağyâr ile devretdir şehâ peymâneyi da’im
Ser-i kûyın dolaşub ‘âşık-ı bîçâreler dönsün
Bu bezm-i dil-küşâya mahrem olmaz Bâkiyâ herkes
Di gelsün ehl-i diller gelmesün bîgâneler dönsün
Baki
Bu bezm-i rûh-bahşın şevkine mestâneler dönsün
Dilaâm-ı şarâb-ı ‘aşk-ı yâri şöyle nûş it kim
Felekler güm güm ötsün başına hum-hâneler dönsün
Hayâl-i şem’-i ruhsarın ko yansun hâne-i dilde
Yakub ol şem’e perin şevkile pervâneler dönsün
Sen ağyâr ile devretdir şehâ peymâneyi da’im
Ser-i kûyın dolaşub ‘âşık-ı bîçâreler dönsün
Bu bezm-i dil-küşâya mahrem olmaz Bâkiyâ herkes
Di gelsün ehl-i diller gelmesün bîgâneler dönsün
Baki
Bâğ-ı Dehrin Hem Hazânın Hem Bahârın Görmüşüz
Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz
Biz neşâtın da gamın da rûzgârın görmüşüz
Çok da mağrûr olma kim meyhâne-i ikbâde
Bir hezârân mest-i mağrûrun humârın görmüşüz
Top-ı âh-ı inkisâre pây-dâr olmaz yine
Kişver-i câhın nice sengîn-hisârın görmüşüz
Bir hurûşiyle eder bin hâne-i ikbâli pest
Ehl-i derdin seyl-i eşk-i inkisârın görmüşüz
Bir hadeng-i cân-güdâz-ı âhdır sermâyesi
Biz bu meydânın nice çâpük-süvârın görmüşüz
Bir gün eyler dest-beste pây-gâhı câygâh
Bi-‘aded mağrûr-ı sadr-ı i’tibârın görmüşüz
Kâse-i deryûzeye tebdîl olur câm-ı murâd
Biz bu bezmin Nâbîyâ çok bâde-hârın görmüşüz
Nabi
Biz neşâtın da gamın da rûzgârın görmüşüz
Çok da mağrûr olma kim meyhâne-i ikbâde
Bir hezârân mest-i mağrûrun humârın görmüşüz
Top-ı âh-ı inkisâre pây-dâr olmaz yine
Kişver-i câhın nice sengîn-hisârın görmüşüz
Bir hurûşiyle eder bin hâne-i ikbâli pest
Ehl-i derdin seyl-i eşk-i inkisârın görmüşüz
Bir hadeng-i cân-güdâz-ı âhdır sermâyesi
Biz bu meydânın nice çâpük-süvârın görmüşüz
Bir gün eyler dest-beste pây-gâhı câygâh
Bi-‘aded mağrûr-ı sadr-ı i’tibârın görmüşüz
Kâse-i deryûzeye tebdîl olur câm-ı murâd
Biz bu bezmin Nâbîyâ çok bâde-hârın görmüşüz
Nabi
burası1
burası2
burası3
Bir Söz Dedi Cânân ki Kerâmet Var İçinde
Bir söz dedi cânân ki kerâmet var içinde
Dün geceye dâir bir işâret var içinde
Meyhâne mukassî görünür taşradan amma
Bir başka ferah başka letâfet var içinde
Eyvah o üç çifte kayık aldı karârım
Şarkı okuyup geçdi bir âfet var içinde
Olmakda derûnunda hevâ âteş-i sûzân
Nâyin diyebilmem ki ne hâlet var içinde
Ey şûh Nedîmâ ile bir seyrin işitdik
Tenhâca varup Göksu’ya işret var içinde
Nedim
Dün geceye dâir bir işâret var içinde
Meyhâne mukassî görünür taşradan amma
Bir başka ferah başka letâfet var içinde
Eyvah o üç çifte kayık aldı karârım
Şarkı okuyup geçdi bir âfet var içinde
Olmakda derûnunda hevâ âteş-i sûzân
Nâyin diyebilmem ki ne hâlet var içinde
Ey şûh Nedîmâ ile bir seyrin işitdik
Tenhâca varup Göksu’ya işret var içinde
Nedim
Gül Ateş Gül-bün Ateş Gül-şen Ateş Cûy-bâr Ateş
Gül âteş gül-bün âteş gül-şen âteş cûy-bâr âteş
Semender-tıynetân-ı aşka bestir lâle-zâr âteş
Hemân ey saki bir sâgar tutuşdur dest-i dil-dâra
Gazabla bezme geldi şem'-i meclis-veş yanar âteş
Nesîm âteş çıkardı gonce-i çeşm-i ümidimden
Bırakdı gül-şen-i amalime berk-ı bahar âteş
Hayâl-i hasreti hâlinle âh etdikçe uşşâkın
Şeb-i firkatde her dem ahterân eyler nisâr âteş
Bana dûzahtan ey meh dem urur gül-zârlar sensiz
Diraht âteş nihâl âteş gül âteş berg ü bâr âteş
Mürekkebdir vücûdu tâ ezel yek-pâre sûzişten
Anâsırdan meğer uşşâka olmuşdur du-çâr âteş
Çerâğ-ı bezm-i hecri olduğum yapmış yakışdırmış
Gönül pervanesine vuslat âteş intizâr âteş
Meğer kilk-i sebük-cevlânın olmuş germ-rev Gaalib
Zemin âteş zaman âteş bütün nakş ü nigâr âteş
Şeyh Galip
Semender-tıynetân-ı aşka bestir lâle-zâr âteş
Hemân ey saki bir sâgar tutuşdur dest-i dil-dâra
Gazabla bezme geldi şem'-i meclis-veş yanar âteş
Nesîm âteş çıkardı gonce-i çeşm-i ümidimden
Bırakdı gül-şen-i amalime berk-ı bahar âteş
Hayâl-i hasreti hâlinle âh etdikçe uşşâkın
Şeb-i firkatde her dem ahterân eyler nisâr âteş
Bana dûzahtan ey meh dem urur gül-zârlar sensiz
Diraht âteş nihâl âteş gül âteş berg ü bâr âteş
Mürekkebdir vücûdu tâ ezel yek-pâre sûzişten
Anâsırdan meğer uşşâka olmuşdur du-çâr âteş
Çerâğ-ı bezm-i hecri olduğum yapmış yakışdırmış
Gönül pervanesine vuslat âteş intizâr âteş
Meğer kilk-i sebük-cevlânın olmuş germ-rev Gaalib
Zemin âteş zaman âteş bütün nakş ü nigâr âteş
Şeyh Galip
Süzme Çeşmin Gelmesin Müjgan Müjgan Üstüne
Süzme çeşmin gelmesin müjgan müjgan üstüne
Vurma zahm-ı sineme peykan peykan üstüne
Rize-i elmas eker her açtığı zahma o şuh
Lütfu var olsun eder ihsan ihsan üstüne
Dilde gam var şimdilik lutf eyle gelme ey sürur
Olamaz bir hanede mihman mihman üstüne
Yardan mehcur iken düştük diyar-ı gurbete
Dehr gösterdi yine hicran hicran üstüne
Hem mey içmez hem güzel sevmez demişler hakkına
Eylemişler Rasih'e bühtan bühtan üstüne
Rasih
Vurma zahm-ı sineme peykan peykan üstüne
Rize-i elmas eker her açtığı zahma o şuh
Lütfu var olsun eder ihsan ihsan üstüne
Dilde gam var şimdilik lutf eyle gelme ey sürur
Olamaz bir hanede mihman mihman üstüne
Yardan mehcur iken düştük diyar-ı gurbete
Dehr gösterdi yine hicran hicran üstüne
Hem mey içmez hem güzel sevmez demişler hakkına
Eylemişler Rasih'e bühtan bühtan üstüne
Rasih
Haddeden Geçmiş Nezâket Yâl ü Bâl Olmuş Sana
Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana
Mey süzülmüş şîşeden ruhsar-ı âl olmuş sana
Bûy-i gül taktîr olunmuş nâzın işlenmiş ucu
Biri olmuş hoy birisi dest-mâl olmuş sana
Sihr ü efsûn ile dolmuşdur derûnun ey kalem
Zülfü Hârut’un demek mümkin ki nâl olmuş sana
Şöyle gird olmuş Firengistân birikmiş bir yere
Sonra gelmiş gûşe-i ebrûda hâl olmuş sana
Ol büt-i tersâ sana mey nûş eder misin demiş
El-amân ey dil ne müşkil-ter suâl olmuş sana
Sen ne câmın mestisin âyâ kimin hayrânısın
Kendin aldırdın gönül n’oldun ne hal olmuş sana
Leblerin mecrûh olur dendân-ı sîn-i bûseden
Lâ’lin öptürmek bu hâletle muhâl olmuş sana
Yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber Nedîm
Bir perî-sûret görünmüş bir hayâl olmuş sana
Nedim
Mey süzülmüş şîşeden ruhsar-ı âl olmuş sana
Bûy-i gül taktîr olunmuş nâzın işlenmiş ucu
Biri olmuş hoy birisi dest-mâl olmuş sana
Sihr ü efsûn ile dolmuşdur derûnun ey kalem
Zülfü Hârut’un demek mümkin ki nâl olmuş sana
Şöyle gird olmuş Firengistân birikmiş bir yere
Sonra gelmiş gûşe-i ebrûda hâl olmuş sana
Ol büt-i tersâ sana mey nûş eder misin demiş
El-amân ey dil ne müşkil-ter suâl olmuş sana
Sen ne câmın mestisin âyâ kimin hayrânısın
Kendin aldırdın gönül n’oldun ne hal olmuş sana
Leblerin mecrûh olur dendân-ı sîn-i bûseden
Lâ’lin öptürmek bu hâletle muhâl olmuş sana
Yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber Nedîm
Bir perî-sûret görünmüş bir hayâl olmuş sana
Nedim
Tûtî-i Mu'cize-gûyem Ne Desem Lâf Değil
Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil
Çarh ile söyleşemem âyînesi sâf değil
Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana
Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil
Yine endîşe bilir kadr-i dür-i güftârım
Rûzigâr ise denî dehr ise sarrâf değil
Girdi miftâh-ı der-i genc-i ma'ânî elime
Âleme bez-i güher eylesem itlâf değil
Levh-i mahfûz-ı suhandir dil-i pâk-i Nef'î
Tab'-ı yârân gibi dükkânçe-i sahhâf değil
Nefi
Çarh ile söyleşemem âyînesi sâf değil
Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana
Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil
Yine endîşe bilir kadr-i dür-i güftârım
Rûzigâr ise denî dehr ise sarrâf değil
Girdi miftâh-ı der-i genc-i ma'ânî elime
Âleme bez-i güher eylesem itlâf değil
Levh-i mahfûz-ı suhandir dil-i pâk-i Nef'î
Tab'-ı yârân gibi dükkânçe-i sahhâf değil
Nefi
Gitdin Ammâ ki Kodun Hasret ile Cânı Bile
Gitdin ammâ ki kodun hasret ile cânı bile
İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı bile
Devr-i meclis bana girdâb-ı belâdır sensiz
Mey-i rahşânı değil sâgar-ı gerdanı bile
Bağa sensiz varamam çeşmime âteş görünür
Gül-i handanı değil serv-i hırâmânı bile
Sineden derd ile bir âh edeyin kim dönsün
Aksine çerh-i felek mihr-i dırahşânı bile
Hâr-ı firkatle Neşâtî-i hazinin vâ hayf
Dâmen-i ülfeti çâk oldu girîbanı bile
Neşâtî
İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı bile
Devr-i meclis bana girdâb-ı belâdır sensiz
Mey-i rahşânı değil sâgar-ı gerdanı bile
Bağa sensiz varamam çeşmime âteş görünür
Gül-i handanı değil serv-i hırâmânı bile
Sineden derd ile bir âh edeyin kim dönsün
Aksine çerh-i felek mihr-i dırahşânı bile
Hâr-ı firkatle Neşâtî-i hazinin vâ hayf
Dâmen-i ülfeti çâk oldu girîbanı bile
Neşâtî
Benî Candan Usandırdı Cefâdan Yâr Usanmaz Mı
Benî candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı
Kamû bîmârınâ cânan devâ-yî derd eder ihsan
Niçin kılmaz manâ derman menî bîmâr sanmaz mı
Gamım pinhan dutardım ben dedîler yâre kıl rûşen
Desem ol bî vefâ bilmen inânır mı inanmaz mı
Şeb-î hicran yanar cânım töker kan çeşm-i giryânım
Uyârır halkı efgaanım karâ bahtım uyanmaz mı
Gül’î ruhsârına karşû gözümden kanlu âkar sû
Habîbım fasl-ı güldür bû akar sûlar bulanmaz mı
Değildim ben sanâ mâil sen etdin aklımı zâil
Bana ta’n eyleyen gaafil senî görgeç utanmaz mı
Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bû ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı
Fuzûlî
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı
Kamû bîmârınâ cânan devâ-yî derd eder ihsan
Niçin kılmaz manâ derman menî bîmâr sanmaz mı
Gamım pinhan dutardım ben dedîler yâre kıl rûşen
Desem ol bî vefâ bilmen inânır mı inanmaz mı
Şeb-î hicran yanar cânım töker kan çeşm-i giryânım
Uyârır halkı efgaanım karâ bahtım uyanmaz mı
Gül’î ruhsârına karşû gözümden kanlu âkar sû
Habîbım fasl-ı güldür bû akar sûlar bulanmaz mı
Değildim ben sanâ mâil sen etdin aklımı zâil
Bana ta’n eyleyen gaafil senî görgeç utanmaz mı
Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bû ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı
Fuzûlî
Site Hakkında
Bu siteyi beğendiğim gazellerden bir güldeste oluşturmak amacıyla kurdum.
burası1
burası2
burası3
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)